Block 3D - free website template from templatemo.com

düşüngü hayatın öteki yüzü

hayaller kahyası - hayatın öteki yüzü...

Descartes

                               Descartes (1596-1650)





 
1596 yılında doğdu. 1604-1612 yılları arasında Cizvit öğrencisi olan Descarter, bu dönemde eski edebiyat ve matematik eğitimi aldı. 1618-1629 yılları arasında seyahat ederek geçiren Rene’nin bu dönemki hayatı aynı zamanda bazı görüşlerinin şekillenmesinde çok önemli pay sahibi oldu. Felsefeye yönelme tarihi de işte bu dönemin başlarına (1619) rastlar. 1629’da Hollanda’ya göç eden filozof, yeni bir felsefe geliştirmek amacındadır. Hollanda’da kaldığı süre içinde Üç defa Fransa’ya -kısa olmak kaydıyla- yolculuk yapar. Bu yolculuklardan birinde Pascal ile tanışır ve ona “boşluk üzerine deney” yapmasını tavsiye eder.


Büyük bir değişimin arefesindeki Avrupa’da hayatını sürdüren Descartes, 1633 yılında Galilei’nin mahkum edilmesi üzerine biraz kenara çekilmek istese de, Aristotales yandaşlarının, Fransız Cizvitlerinin ve Hollanda’daki Protestan yöneticilerin şiddetli saldırılarına maruz kalmaktan kaçamaz. 1642 yılında eserleri üniversitelerde okutulması yasaklanır. Gerekçesi ise, “çünkü, bir kere bu felsefe yenidir ve sonra, gençliği eski ve sağlıklı felsefeden uzaklaştırmaktadır...”


1649 yılında Hollanda’dan ayrılan Descartes, Kraliçe Chiristina’nın daveti üzerine İsveç’e gider. İklimin sertliği sebebiyle hastalanır ve bir ciğer iltihaplanması sonucunda Şubat 1650’de ölür.
Bugün 5 ziyaretçi (154 klik) kişi burdaydı!
                image                
Yeni Haberler :

“Her şeyim var şimdi. Bir evim, bir arabam… İşim var ve bol param… Sağlıklıyım ve hâla güzelim. Bir sürü tanıdığım var, bir sürü arkadaşım ve dostçuklarım…

Müziğin sesiyle uyandı , akşamdan kalma bir zihinle bulanık rüyasından uyanmıştı...İçki kadehleri vardı yerlerde. Sonra derin bir nefes aldı yapmak istediği tek şey hayallerinin ritmini duyabilmekti. Uykuya çok düşkün...

Utancından kıpkırmızı olmuş bir surat arıyordu. Evet, çevresinde hali hazırda yeterince çok kırmızı surat vardı; ancak yüzlerinin kızarmış olduğunun çok da farkında değillerdi...

Ay gökte mavimsi bir renk almıştı o gün. En güzel rengi, en güzel hali... Gözlerini hiç kapatmak istemiyordu Kurt, hiç uyumak istemiyordu...

İçinde değerli sandığı bir şeyleri, bir dostluğu kurtarma arzusuyla atıştıran tatlı yağmurun altında küçük adımlarla ilerliyordu.. kafasında türlü türlü düşünceler belli belirsizdi...

Loş sokak lambaların aydınlattığı yolda hızla ilerliyordu. Akşamın en çok bu vaktini severdi; kızıla kesmiş bir gökyüzü, yuvalarına gitmekte olan zavallı kuşların veda cıvıltıları. Nefret ettiği sonbahar ayı olmasına rağmen...

yine döktüm tüm yapraklarımı / bir bir haykırdılar dallarımdan koparken...

bugün binlerce hayal aktı gözlerimden / önce anılarımla kuruladım onları...

Koskoca bir yaz tatilinden sonra, yine okulun başlama zamanı gelmiş çatmıştı. Mustafa ders kaydını yapmış, rahat bir şekilde yeni dönemin başlamasını bekliyordu....

Sıcak, sıkıcı bir yaz günüydü. Odasının penceresinden bakan Serdar, evin bahçesindeki dutun yaprağının bile kıpırdamadığının farkına vardı....

Masafuso yeni yüzüyle artık daha renkli.Çalışmalarımız devam ediyor...

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol