Po34
Kıyamet Günü ve Hayallerim
Hayallerim hep bulutlar arkasında kaldı
Işığı hayata iyi vurmadığından mıdır bilmem
Mutluluklarım hep parçalı bulutlu oldu.
Ne hayallere kapılıp bastım kahkahayı
Ne de bulutlara aldanıp ıslandı denizler.
Hep kapalıydı yollar kar yağmıştı bir zaman
Ulaşamadım hayallerime
Seçeneğim olmadı hiç
Bata çıka nerde açık bir yol bulsam
İzinden çaresizce gittim.
Fakat ya bir uçuruma bıraktı beni.
Ya da bir ağlama duvarına
Ötesine geçemediğim.
Ben de sağanak şeklinde
Gözyaşarımı duvarın dibine bırakıp
başladığım yere dönmek istedim.
Başladığım yeri geçmiş yutmuştu dönemedim
ve eli boş bir şekilde uzun süre bekledim
geleceğin ismi gibi gelmesini.
Evet gelecek bir zaman olmuş ve gelmişti.
Fakat ya geçmişim heyelan gibi yıkıldı amansızca
Ya da deprem olup fay hatlarının içinde kaldım düşüncelerimin.
Büyük bir tsunami başlamıştı depremden sonra
En büyük dalga çocukluk aşkım
Yutmaya geliyordu şu küçücük dünyamı
Hani papatyalarla bezenmiş avcumun içindeki okyanus olan.
Kıyamet kopmuş tek bir canlı kalmamıştı yeryüzünde
ve yeryüzünde bunu farkeden son canlı ben oldum.
Çünkü küçücük patikler vardı elimde oğluma giydiremediğim!
Çünkü semalarda hala hayallerim vardı yeryüzüne indiremediğim!
MUSTAFA ERDOĞAN (M.E.)