Block 3D - free website template from templatemo.com

düşüngü hayatın öteki yüzü

hayaller kahyası - hayatın öteki yüzü...

Bir Aptalın Not Defterinden - 2

Bir Aptalın Not Defterinden - 2

Sonra sonraki gün yeniden uyanmanın sevinciyle aynaya doğru ilerledim, kirlenmişti yaklaşık 3 yıldır kullandığım bu ayna dedikleri alet üzerindeki beyaz lekelere odaklanmaktan kendi yüzüme bakmayı unutarak bir güzel sildim aynayı, biliyordum sonraki gün yeniden silecektim onu... her gün aynı ayna ve aynı beyaz lekeler, bu 3 yıldır hiç değişmedi... dışarıya adım atar atmaz bir soğuk yel çarptı yüzüme, irkildim... gökyüzünün çok da ağarmadığı, güneşin yüzünü göstermediği bir saatti, etrafta hiç kimse yoktu, durağa ne zaman geldiğimi anlamadım, dikkatlice sağa sola ve sonra yeniden sağa ve yeniden sola bakıyordum bir insan görme ümidiyle... on dakika geçmedi ki artık arkamı da yoklamaya başladım, hani belki ordan gelip geçen olur diye, hani belki geçen olsa benim aptal olduğumu falan zannederdi herhalde, ama yine de arkama dönüp dönüp bakıyordum... sonra yine arkama dönüp baktığım bir vakit, bir tıs sesi duydum... yaklaşık 17 dakikadır beklediğim otobüs gelmiştii sonunda gitme vakti gelmişti işte. hızla otobüse bindim ve şoföre ücreti uzatarak, " günaydın, efendim" dedim yüzüme tatlı bir gülümseme kondurmaya çalışarak, ancak şoför ne bana ne uzattığım paraya bakıyordu, parayı yavaşça bıraktım şoförün önüne ... bütün koltuklar doluydu ve kimse göz ucuyla da olsa beni süzmüyordu, sanki otobüse hiç binmemişim gibi davranıyorlardı, en arkaya geçip ayakta yolculuk etmek zorunda kalacaktım, belli oldu... sıkıntıdan insanları incelemeye başladım, hepsi şaşırtıcı bir şekilde erkekti ve hemen hemen aynı yaşlardaydı ve aynı şekilde giyinmişti, siyah bir ceket, siyah bir pantolon. birbirleriyle hiç knouşmuyorlardı, bir kelime dahi... duyulan yalnızca otobüsün motor sesiydi, bir süre sonra duyuyor olduğumu farketmediğim için arada kulaklarımı tıkıyor ve kulaklarımı yeniden motorun sesine teslim ediyordum...

sonra sonraki gün önceki günki şeyleri tekrar ederek, yeniden otobüs beklemeye koyulmuştum yine aynı saatte, artık ne sağa ne sola ne yeniden sağa ne de yeniden sola bakıyordum, hele hele arkama falan hiç bakmıyordum. aklımdaki tek şey o şofördü , ona haddini bildirecektim, bu yaptığı terbiyesizlik yanına kar kalmayacaktı elbette, eğer her şey kafamda kurguladığım şekilde giderse benden özür dileyecekti, gerçi belki biraz utanırdı ama ben yine gülümser bunun o kadar da önemli bir şey olmadığını söylerdim o zamanda. otobüs yine aynı tısıltısıyla önümde durdu, ben dünün aksine ağır adımlarla bimdim otobüse, öyle yüzümde gülümseme falan da yoktu, keza somurtup duruyordum ve kaşlarımı çatmıştım, evet şimdi yapmam gereken tek şey serrt bir şekilde parayı uzatıp, şoförün utanıp benden özür dilemesini beklemekti. biraz zorlanarakta olsa parayı uzattıp, şoför yine ne bana ne paraya bakıyordu, boğazımı temizler gibi yapıp, hafifçe öksürdüm ama değişen bir şey yoktu, yüzüm kızarmıştı, utanmıştım. kim bilir yolcular şimdi gülmemek, kahkaha patlatmamak için nasıl tutuyorlardır kendilerini diye düşündüm. kafamı zorla çevirip baktım, otobüsten inmeyi bile düşündüm ama o otobüs şoförünün suçuydu hepsi, elimdeki paraya dahi baksa sorun çözülecekti belki de. ben umutsuzca parayı şoförün önüne bıraktım ve karşımda yine o dünkü somurtan insanları buldum ve yine ben yokmuşum gibi davranıyorlardı, üstelik de koltukların hepsi de doluydu yine... yılgın bir şekilde arkada dikildim yine otobüsün camlarına dayayarak başımı. bıyık altından gülüyorlardır herhalde diye tahmin ediyordum, kesin içlerinden ne aptal bir insan olduğumla ilgili düşünceler geçiyordur... yolcuların enselerine takıldı birden gözüm, hepsinin sanki yeni tıraş olmuş gibi temiz ve düz bir ensesi vardı, kendi kirli ensemi sıvazlayarak tek tek hepsinin ensesine vurup, asıl suçlunun o otobüs şoförü olduğunu, hiç öyle içten içe gülmemelerini ve beni aptal yerine koymamalarını söyleyecektim ama buna gerek yoktu şimdilik...

devam edecek..........

Mustafa Erdoğan
Bugün 6 ziyaretçi (41 klik) kişi burdaydı!
                image                
Yeni Haberler :

“Her şeyim var şimdi. Bir evim, bir arabam… İşim var ve bol param… Sağlıklıyım ve hâla güzelim. Bir sürü tanıdığım var, bir sürü arkadaşım ve dostçuklarım…

Müziğin sesiyle uyandı , akşamdan kalma bir zihinle bulanık rüyasından uyanmıştı...İçki kadehleri vardı yerlerde. Sonra derin bir nefes aldı yapmak istediği tek şey hayallerinin ritmini duyabilmekti. Uykuya çok düşkün...

Utancından kıpkırmızı olmuş bir surat arıyordu. Evet, çevresinde hali hazırda yeterince çok kırmızı surat vardı; ancak yüzlerinin kızarmış olduğunun çok da farkında değillerdi...

Ay gökte mavimsi bir renk almıştı o gün. En güzel rengi, en güzel hali... Gözlerini hiç kapatmak istemiyordu Kurt, hiç uyumak istemiyordu...

İçinde değerli sandığı bir şeyleri, bir dostluğu kurtarma arzusuyla atıştıran tatlı yağmurun altında küçük adımlarla ilerliyordu.. kafasında türlü türlü düşünceler belli belirsizdi...

Loş sokak lambaların aydınlattığı yolda hızla ilerliyordu. Akşamın en çok bu vaktini severdi; kızıla kesmiş bir gökyüzü, yuvalarına gitmekte olan zavallı kuşların veda cıvıltıları. Nefret ettiği sonbahar ayı olmasına rağmen...

yine döktüm tüm yapraklarımı / bir bir haykırdılar dallarımdan koparken...

bugün binlerce hayal aktı gözlerimden / önce anılarımla kuruladım onları...

Koskoca bir yaz tatilinden sonra, yine okulun başlama zamanı gelmiş çatmıştı. Mustafa ders kaydını yapmış, rahat bir şekilde yeni dönemin başlamasını bekliyordu....

Sıcak, sıkıcı bir yaz günüydü. Odasının penceresinden bakan Serdar, evin bahçesindeki dutun yaprağının bile kıpırdamadığının farkına vardı....

Masafuso yeni yüzüyle artık daha renkli.Çalışmalarımız devam ediyor...

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol