Po48
FM Dalgası
Gözlerinden kalkan bir trene
binip gitsem başka alemlere
Sonra yeşil bir tren olsam ben de
Umuttan raylarım da sen
Bir buluttaki toz taneciği olsak ikimiz.
Ellerinden kopup düşsem yine
herkesin tükürdüğü kaldırımlara
Ben döşeme taşı olsam sonra
Sense kaldırım taşı insanlığa
Üstümüze bir kedi gelip pislese
Sarı renkli bir sıvı olup aksam sana doğru.
Yüzüne baksam da böyle hep
varsın değirmenlerde dövsünler beni.
Sonra derimi yüzüp öğütseler beni,kahve olsam
Sense işlemeli güzel bir fincan
Hayatın cezvesinden dökülsem sana.
Saçların savrulsa şimdi de
Anadolu'mun kara yazgısına
Sonra bir buğday başağındaki püsküller olsam
Bereketli,karın doyuran buğday taneleri de sen
Beni kıyıp,doğrayıp senden ayırsalar.
Ve nihayet sana tutulsam
gelgitler başlasa yüreğimde
Azgın,bütün insanlığı yutacak bir dalga olsam
Sense şu erişilmez ufuk kadar düz bir kıyı
Hiç olmazsa kıyamet günü kucaklaşırdık o zaman.
Herşeyden vazgeçip sonra
Edelim şu dünya denen kara deliğin içine
Sonra ben delikanlı bir tuvalet kağıdı olsam
Sense gözlerin kadar güzel emici halkalar
Böylece hiç olmazsa bir boka yarasak.
MUSTAFA ERDOĞAN(M.E.)